[EP-178]EPOSTER OTURUMU-13 | Tarih ve Saat: 22.10.2010, 17:00 - 18:00 | Salon: EPOSTER SALONUAstıma eşlik eden panik atak olgusuGülden Bilgin1, Ümit Akın2 1Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Bölümü, Ankara
2Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Bölümü, Ankara
GİRİŞ: Bronşial astma havayollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır. Astmada tedavinin amacı hava yollarındaki inflamasyonu kontrol altına almaktır. Hastalar ilaçlarını kullandıkları sürece inflamasyon baskılanır, semptomları kaybolur. Fizik muayene ve solunum fonksiyon testleri düzelir. Ancak semptomlar düzelmezse eşlik eden başka hastalıklar da düşünülmelidir.
OLGU: 38 yaşında kadın hasta nefes darlığı yakınması ile başvurdu. 1 yıldan beri astma tanısı ile izlenmekte olan hastanın nefes darlığı; sigara dumanı, bazı parfüm ve deterjan kokusu, soğuk teması, gülme ile ve premenstrüel dönemde artıyormuş. Evde hayvan beslemiyormuş. Öz geçmişinde, allerjik dermatit tedavisi almış. Halen ilaç kullanmıyormuş. Soy geçmişinde; annesi ve teyzesi astımlıymış. Sigara ve alkol kullanım öyküsü olmayan hastaya, 1 yıl önce bronşial astma tanısı konulmuş. O zamandan beri nefes darlığı yakınmaları arttığında kısa etkili beta 2 mimetik kullanıyor, diğer bronkodilatörleri alışkanlık yapar endişesiyle düzenli kullanmıyormuş. 2 kez acil servise gittiğinde nasal O2 ve nebul tedavisi ile IV prednol tedavisi almış. Fizik muayenesinde (FM); genel durum iyi,bilinç açık ve koopere idi. Vital bulguları stabildi. Solunum sistemi muayenesinde expiryum uzundu. Bilateral exbiratuar ronküsleri vardı. Genel sistemik muayenesi normaldi. Laboratuar tetkiklerinde; tam kan sayımı ve sedimentasyon, kan biyokimyası normaldi. Akciğer grafisi hafif skolyotikti ve akciğer parankimi doğaldı. Solunum fonksiyon testlerinde (SFT); FEV1 %56, FVC %45 FEF25-75 %28 (orta obstrüktif ) olarak bulundu. Hasta polikliniğimize ilk geldiğinde, ilaçlarını düzensiz kullanıyordu. Astım bronşiale tanısı ile 320 mcg budesonid, 9 mcg/doz formoterol 2x1 başlandı. Düzenli kullanması önerilerek 1 ay sonra kontrole çağrıldı. 1 ay sonra kontrole geldiğinde nefes darlığı hala devam ediyordu. Ancak fizik muayene bulguları düzelmişti. Solunum fonksiyon testlerinde; FEV1 %82, FVC %67, FEF 25-75 %56 olmak üzere artış tespit edildi. Başka bir patoloji olabilir endişesiyle Torax CT çekilmek istendi. Ancak hasta kapalı yerlere giremeyeceğini belirterek çektirmek istemedi. Stres ve üzüntüsü arttığında nefesinin daha çok daraldığını söyledi. Hastaya psikiyatri konsültasyonu istendi. Psikiyatride “panik atak” tanısı konulan hastaya citalopram 20 mg 1x1 başlandı. Bu arada hasta astım ilaçlarını düzenli kullanıyordu. 1 ay sonra kontrole geldiğinde ilaveten psikiyatri ilacını da düzenli kullanan hastanın nefes darlığı yakınması geçmişti.
SONUÇ: Hekimler hastayı tedavi ederken,bir hastalık üzerinde yoğunlaşmamalı, o hastalığın ayırıcı tanısını ve eşlik eden diğer hastalıkları da düşünmelidirler. GİRİŞ-AMAÇ | Bronşial astma havayollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır. Astmada tedavinin amacı hava yollarındaki inflamasyonu kontrol altına almaktır. Hastalar ilaçlarını kullandıkları sürece inflamasyon baskılanır, semptomları kaybolur. Fizik muayene ve solunum fonksiyon testleri düzelir. Ancak semptomlar düzelmezse eşlik eden başka hastalıklar da düşünülmelidir.
|
OLGU | 38 yaşında kadın hasta nefes darlığı yakınması ile başvurdu. 1 yıldan beri astma tanısı ile izlenmekte olan hastanın nefes darlığı; sigara dumanı, bazı parfüm ve deterjan kokusu, soğuk teması, gülme ile ve premenstrüel dönemde artıyormuş. Evde hayvan beslemiyormuş. Öz geçmişinde, allerjik dermatit tedavisi almış. Halen ilaç kullanmıyormuş. Soy geçmişinde; annesi ve teyzesi astımlıymış. Sigara ve alkol kullanım öyküsü olmayan hastaya, 1 yıl önce bronşial astma tanısı konulmuş. O zamandan beri nefes darlığı yakınmaları arttığında kısa etkili beta 2 mimetik kullanıyor, diğer bronkodilatörleri alışkanlık yapar endişesiyle düzenli kullanmıyormuş. 2 kez acil servise gittiğinde nasal O2 ve nebul tedavisi ile IV prednol tedavisi almış. Fizik muayenesinde (FM); genel durum iyi,bilinç açık ve koopere idi. Vital bulguları stabildi. Solunum sistemi muayenesinde expiryum uzundu. Bilateral exbiratuar ronküsleri vardı. Genel sistemik muayenesi normaldi. Laboratuar tetkiklerinde; tam kan sayımı ve sedimentasyon, kan biyokimyası normaldi. Akciğer grafisi hafif skolyotikti ve akciğer parankimi doğaldı. Solunum fonksiyon testlerinde (SFT); FEV1 %56, FVC %45 FEF25-75 %28 (orta obstrüktif ) olarak bulundu. Hasta polikliniğimize ilk geldiğinde, ilaçlarını düzensiz kullanıyordu. Astım bronşiale tanısı ile 320 mcg budesonid, 9 mcg/doz formoterol 2x1 başlandı. Düzenli kullanması önerilerek 1 ay sonra kontrole çağrıldı. 1 ay sonra kontrole geldiğinde nefes darlığı hala devam ediyordu. Ancak fizik muayene bulguları düzelmişti. Solunum fonksiyon testlerinde; FEV1 %82, FVC %67, FEF 25-75 %56 olmak üzere artış tespit edildi. Başka bir patoloji olabilir endişesiyle Torax CT çekilmek istendi. Ancak hasta kapalı yerlere giremeyeceğini belirterek çektirmek istemedi. Stres ve üzüntüsü arttığında nefesinin daha çok daraldığını söyledi. Hastaya psikiyatri konsültasyonu istendi. Psikiyatride “panik atak” tanısı konulan hastaya citalopram 20 mg 1x1 başlandı. Bu arada hasta astım ilaçlarını düzenli kullanıyordu. 1 ay sonra kontrole geldiğinde ilaveten psikiyatri ilacını da düzenli kullanan hastanın nefes darlığı yakınması geçmişti.
|
SONUÇLAR | Hekimler hastayı tedavi ederken,bir hastalık üzerinde yoğunlaşmamalı, o hastalığın ayırıcı tanısını ve eşlik eden diğer hastalıkları da düşünmelidirler. Bronşial astma da, panik atak gibi bazı psikiyatrik hastalıkları taklit edebilir veya eşlik edebilir.
Hastanın PA Akciğer Grafisi
 |
|