[EP-110]EPOSTER OTURUMU-08 | Tarih ve Saat: 21.10.2010, 18:00 - 19:00 | Salon: EPOSTER SALONUİlginç bir bronşektazi olgusuFuat Sayır, Ufuk Çobanoğlu, Duygu Mergan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Ana Bilim dalı, Van
Bronşektazi, bir veya daha fazla bronşta irreversibl ve anormal bir bronşial genişleme olarak tanımlanır. Gelişmekte olan ülkelerde sık görülür. Etyolojisinde en sık enfeksiyonlar rol alır. Tedavisinde bronşektazik alana rezeksiyon uygulanır. Kronik, süpüratif bir hastalıktır. Biz, alt ve üst lobda bronşektazi ve orta lobda kompansatuar hipertrofi olan ve rezeksiyon uyguladığımız bir olguyu sunmayı amaçladık. GİRİŞ-AMAÇ | Bronşektazi, bir veya daha fazla bronşta irreversibl ve anormal bir genişleme olarak tanımlanır; bir veya daha fazla bronş duvarının elastik ve kas yapılarının destrüksiyonu sonucu gelişir. İlk kez 1819’da Laennec tarafından tanımlanmıştır (1). Gelişmiş ülkelerde insidansı azalırken, gelişmekte olan ülkelerde halen büyük bir sorun olarak devam etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde bakteriyel, viral, fungal enfeksiyonlar etiyolojide ön planda iken, gelişmiş ülkelerde immün yetmezlik sendromları, genetik ve metabolik defektler ilk sırada yer alır.
Bronşektaziler sıklık sırasına göre sakküler (post enfeksiyöz), silendirik, fuziform şekilli olarak sınıflandırılır. En sık alt lobların bazal segmentlerini tutar. Bronşektazi tanısı kesin olarak, bronkografi ile konulmakla birlikte; bu konvansiyonel yöntem artık pek kullanılmamakta, bunun yerini yüksek rezolüsyonlu göğüs tomografisi (HRCT) almış bulunmaktadır (2 ).
Bronşektazi tedavisi en az 6 aylık takip ve tedaviye rağmen yapılan tetkikler sonucu gerilemeyen, tıbbi tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda, cerrahi olarak ilgili akciğer kısmının (segment, lob, tüm bir akciğer) rezeke edilmesinden ibarettir.
Biz, alt ve üst lobda bronşektazi ve orta lobda kompansatuar hipertrofi olan ve rezeksiyon uyguladığımız bir olguyu sunmayı amaçladık.
|
OLGU | 14 yaşında erkek hasta, çocukluk döneminde boğmaca geçirdiği ve bu hastalıktan sonra da sık sık akciğer iltihabının tekrar ettiği öğrenildi. Anamnezinde bir çok kez sağlık merkezinde bronşit tedavisi aldığı, hastaya ileri tetkik yaptırılmadığı ve düzensiz antibiyotik kullandığı anlaşıldı. Hastanın fizik muayenesinde yaşıtlarına göre zayıf ve gelişimsel olarak geri olduğu gözlendi. Günde bir bardaktan fazla balgam çıkardığı, sürekli yorgun olduğu ve derslerine uyum gösteremediği öğrenildi. Oskültasyonda sağda solunum seslerinin azaldığı saptandı. Hastada çomak parmak deformitesi gözlendi. Gelişen hemoptizi nedeniyle göğüs hastalıkları uzmanınca değerlendirildiği öğrenildi.
Direkt akciğer grafisi (Resim 1) ve Toraks tomografisinde (Resim 2, 3) sağ üst ve alt lobta kısmi bronşektazik alanlar tespit edilen hasta kliniğimizce interne edildi
Hasta yatırıldıktan sonra balgam kültürüne (Moraxella Catahralis ve peptostreptococlar) uygun antibiotik tedavisine başlandı. Kültür antibiyogramda hastanın çoğu antibiyotiğe dirençli olduğu saptandı. Hastaya 1 haftaya yakın antibiyoterapi, solunum fizyoterapisi ( postural drenaj) ve mukolitik-ekspektoranlar verildi.
Standart posterolateral torakotomi kesisi ile 6. interkostal aralıktan toraksa girildi. Eksplorasyonda posteriorda sağ alt ve üst lobların birleşmiş olduğu posterior mediastene ciddi anlamda yapışıklıkların olduğu gözlendi. Preoperatif çekilen direkt grafi ve tomografi görüntülerinden farklı olarak sağ orta lobun ileri derecede kompansatrif olarak hipertrofiye olduğu ve sağ hemitoraksı doldurduğu, buna karşın alt üst lobların afonksiyone ve destrükte olduğu saptandı.
Sağ alt ve üst lobektomi sonrası kalan orta lobun toraksı doldurduğu gözlendi. Postoperatif dönemde (Resim 4) ilk günden itibaren ekspansiyon sorunu yaşanmayan hastanın drenleri çekilerek 8. gün taburcu edildi. Taburcu sonrası kontrolleri normal seyreden hastanın patoloji sonucu da bronşektazi olarak raporlandı.
Resim-1
 Resim-1:Direkt akciğer grafisinde üst ve alt zonlarda bronşektazik alanlar
Resim-2
 Resim-2:Akciğer üst lob bölgesine uyan bronşektazik alan
Resim-3
 Resim-3: Akciğer alt lob bölgesine uyan bronşektazik alan
Resim-4
 Resim-4: Hastanın postoperatif akciğer grafisi
|
TARTIŞMA | Akciğerin kronik süpüratif hastalılarına sekonder olarak zamanla bronşlarda genişleme ile karakterize, geri dönüşümü olmayan ve lokal antimikrobiyal savunmayı ve mukosiliyer aktiviteyi azaltan bronşektazi; gelişmiş ülkelerde istisnalar dışında (kistik fibrozis gibi) çok az görülür (2-4). Ancak ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde kontrol altına alınamayan enfeksiyonların bir komplikasyonu olarak, postenfeksiyöz bronşektazi başta olmak üzere sıklıkla karşımıza çıkmaktadır (5,6). Bizim olgumuzda da etiyoloji, çocukluk çağında geçirilen sık enfeksiyonlara dayanmaktaydı. Bronşektazi etiyolojisinde immün yetmezlik veya immün supresyon, astım ve reaktif hava yolu hastalıkları, yine ülkemizde önemli bir oranda etkili olan tüberküloz, gastroözofageal reflü hastalığı, sağ orta lob sendromu, metabolik defektler gibi nedenler rol oynar (2, 7, 8, 9).Bronşektazinin kesin tanısı, klasik bir bilgi olarak, bronkografi ile konmakla birlikte, günümüzde terkedilmekte olan bu yöntemin yerini bilgisayarlı tomografi ve yüksek çözünürlüklü kompütörize tomografi (HRCT) almıştır (2). Bronşektazi tanısında HRCT’nin duyarlılığı %63-97, özgüllüğü ise %75-100 olarak bildirilmektedir (10,11). Bronşektazi tedavisinde uygun olgularda esas tedavi metodu cerrahidir. Annest ve arkadaşlarının çalışmalarında (29) cerrahi grupta mortalite oranı %8 iken, cerrahi olmayan, medikal grupta mortalite oranı %31 olarak bildirilmiştir. Bronşektazinin prognozu için değişik serilerde farklı sonuçlar bulunmaktadır. Ancak modern tedavi ile ortalama yaşam süresi 55’e kadar yükselmiştir (2). Günümüzde hastalar daha çok kor pulmonale nedeniyle kaybedilmektedir.
|
SONUÇLAR | Olgumuz mevcut patolojinin birçok konjenital akciğer hastalığı ile karışabilecek lokalizasyonda ve radyografik görüntüde olmasına karşın operasyon sırasında ve patolojik olarak bronşektazi tanısı alması nedeniyle ilginç bulunarak sunulmuştur.
|
KAYNAKLAR | 1.Fishman AP, Elias JA, et al. Fishman’s Pulmonary Disease and Disorders. Third edition, McGraw-Hill, NY 1998; 2045-2070.
2.Sayır F. Bronşektazide cerrahi tedavi sonuçlarımız. The Eurasian Journal of Medicine 2007; 39: 109-111.
3.Weinberger SE.Bronchiectasis and Broncholithiasis. Harrison’s Principles in Internal Medicine. (Ed: Isselbacher KJ et al. ) 13th edition. Mc Graw Hill Inc. New York’s. 1995;1191-1194.
4.Hood RM. Bacterial infections of the lungs in General Thoracic Surgery 4th edition. (ed. TW Shields ). Williams and Wilkins. Malvern Philadelphia. 1994; 930-934.
5.Kiper N, Göçmen A. Bronşektazili Hastanın izlemi. Katkı Pediatri Dergisi 1999, 20: 130-134.
6.Karakoç GB, Yılmaz M, Altıntaş DU et al. Bronchiechtasis: stil a problem. Pediatr PULMonol 2001; 32: 175-178.
7.Eastham KM, Fall AJ, Mitchell L et al. The need to redefine noncystic fibrosis bronchiechtasis in childhood. Thorax 2004; 59: 324-327.
8. De Boeck K, Willems T, Van Gysel D et al. Outcome after right middle lobe syndrome. Chest 1995; 108: 150-152.
9.Doğru D, Nik-Ain A, Kiper N et al. Bronchiechtasis: the consequence of late diagnosis in chronic respiratory symptoms. J Trop Pediatr 2005; 51: 362-365.
10.Savaş İ, Numanoğlu N, Özdemir Ö ve ark. Bronşektazi Tanısında Kompüterize Tomografi ve Bronkografinin Karşılaştırılması. Tüberküloz ve Toraks 1989; 37: 96- 102.
11.Simon PG, Patley MB, Brendan MB et al. High Resolution computed tomography of the chest: Current indication. J. Thoracic Imaging 1993; 8: 189-199.
12.Annest LS, Kratz JM, Crawford FA. Current results of treatment of bronchiechtasis. J Thorac Cardiovasc Surg 1982; 83:546-550.
|
|