[EP-265]EPOSTER OTURUMU-22 | Tarih ve Saat: 19.10.2009, 18:00 - 19:00 | Salon: EPOSTER SALONUAkciğer Rezeksiyonu Sonrası Oluşan Bronkoplevral Fistüllere YaklaşımAtilla Gürses, Alper Çelikten, Muzaffer Metin, Adnan Sayar, Hüseyin Melek, Necati Çıtak, Abdülaziz KökBronkoplevral Fistül (BPF) akciğer rezeksiyonu sonrası yaşamı tehdit edebilen ve tedavisinde zorluk çekilen bir komplikasyondur. İnsidansı pnömonektomi sonrası %4-20, lobektomi sonrası %0.5 olarak bildirilmiştir. Hastaya ait faktörler ve cerrahi tekniğe bağlı faktörler bu insidansı artırmaktadır. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde saptanan BPF’lü hastaların incelenerek oluş nedenleri ve tedavisinde uygulanılan yöntemlerin etkinliğinin değerlendirilmesidir.Kliniğimizde 2004-2009 yılları arasında anatomik akciğer rezeksiyonu uygulanan 628 (142 pnömonektomi, 486 lobektomi) hastadan postoperatif dönemde bronkoplevral fistül gelişen 22 hasta retrospektif incelemeye dahil edildi. Hastaların hastane kayıtları ve poliklinik takip notları gözden geçirildi. Bronş kapama teknikleri incelendi. BPF tedavisine yönelik cerrahi müdahale veya medikal takip sonrası hastaların durumları ve takip sonuçları değerlendirildi.Tüm hasta grubunda lobektomi operasyonu sonrası %1, pnömonektomi operasyonu sonrası %10 BPF saptandı. BPF saptanan 22 hastanın Ortalama yaş 55.4 (37-84) olup, hastaların tamamı erkekti. Bu hastaların 15’ine pnömonektomi (9 sağ, 6 sol pnömonektomi), 5 hastaya lobektomi ve 2 hastaya bilobektomi uygulanmıştı. Aspergilloma tanılı 1 hasta dışında diğerleri küçük hücre dışı akciğer kanseri nedeniyle opere edilmişti. Hastaların 9’unda (%41) erken dönem (ortalama 8.6 gün), 13’ünde (%59) geç dönem (ortalama 203.1 gün) BPF geliştiği izlendi. Cerrahi teknik olarak 14’ünde bronş güdüğü manuel, 8’inde bronş stapler cihazı ile kapatılmıştı. Hiçbir hastamızda bronş cerrahi sınır pozitifliği ve 1 hasta neoadjuan kemoradyoterapi tedavisi almıştı. BPF tedavisinde bronkoskopi ile mikrofistül tanısı konulan 9 hastanın 3’ü lobektomi sonrası idi ve 8 tüp torakostomi ile takip edilerek, 1’si endobronşial olarak tedavi edildi. 3 sağ pnömonektomi sonrası BPF saptanan hastaya omentopeksi ile fistül tamiri yapılırken, 1 sağ pnömonektomi sonrası BPF’lü hastaya karinal sleeve rezeksiyon yapıldı. 3 hastaya bronş tamiri ve kas desteği, 4 hasta ise ilave akciğer rezeksiyonu ve 3 hasta da torakostoma ile takip edildi. Akciğer rezeksiyonları içerisinde Pnömonektomi ( özellikle sağ) sonrası BPF daha sık olarak saptandı. Hastaların gelişen BPF lerinde rezeksiyon tipi kadar, yapılan ekstra işlemler ve cerrahi yaklaşım ile hastanın ek faktörlerinin de etkili olduğu görüldü. BPF nin başarılı tedavisi için her hastaya kişisel planlanacak bir yaklaşım ve çoğu zaman da erken cerrahi ile gerçekleşmektedir. Keywords: Akciğer rezeksiyonu,Bronkoplevral fistül Yaklaşım BPF li Hastaların Klinik özellikleri (2004-2009 n=21)
PN:Pnömonektomi (İP):İntraperikardial vasküker ligasyon RSIL:Sağ sleeve alt lobektomi RSUL:Sağ sleeve üst lobektomi RUL:Sağ üst lobektomi RIBL:Sağ alt bilobektomi LUL:sol üst lobektomi ATR.RZK:Parsiyel Atrium rezeksiyonu LSUL:Sol sleeve üst lobektomi PR: Prolen STP:Bronş stapler cihazı VK:Vicryl PLV:Parietal Plevra Flebi TT+KSAD:Tüp torakostomi,kapalı su altı drenajı KR SLV:Karinal Sleeve SERR:Serratus Anterior Kas Flebi İ.K.KAS:İnterkostal Kas |