[EP-236]EPOSTER OTURUMU-20 | Tarih ve Saat: 19.10.2009, 18:00 - 19:00 | Salon: EPOSTER SALONUPulmoner tromboemboli ön tanısı ile pulmoner bt anjiografi yapılan hastaların özellikleriNagihan Durmuş1, Elif Torun1, Füsun Öner Eyüboğlu22Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara GİRİŞ: Pulmoner emboli önemli bir mortalite ve morbidite nedeni olup, pulmoner bilgisayarlı tomografi (BT) anjiografi, sensitif, spesifik ve altta yatan diğer akciğer patolojilerinin belirlenmesinde etkin, noninvaziv bir tanı yöntemidir. AMAÇ: Pulmoner emboli şüphesi ile BT anjiografi çekilen olguların klinik özelliklerinin, emboli sıklığının ve ayırıcı tanıda yer alan patolojilerin belirlenmesi. MATERYAL-METOD: Kasım 2007- Haziran 2009 tarihleri arasında pulmoner BT anjiografi ile tetkik edilen 39 hastanın demografik, klinik ve radyolojik özellikleri geriye dönük olarak incelendi. SONUÇLAR: Yaşları 32-90 arasında (ortalama: 67.0) değişen hastaların 29 (%74.4) u kadın, 10 (%25.6) u erkek idi. Risk faktörleri 35 (%89.7) hastada yaş, 13 ünde (%33.3) cerrahi, 5 inde (%12.8) malignite, 5 inde (%12.8) venöz tromboemboli öyküsü, 5 inde (%12.8) kalp yetmezliği, 3 ünde (%7.6) immobilite, birinde (%2.6) polisitemi olarak belirlendi. 11 (%28.2) hastada birden fazla etken mevcuttu. Klinik olasılık düzeyi hastaların %41 inde yüksek, %56.4 ünde orta, %2.6 sında düşük olarak belirlendi. Venöz Doppler Ultrason yapılan toplam 20 hastanın 5 inde (%25) popliteal vende, birinde femoral ve birinde üst extremite veninde trombüs mevcuttu. Pulmoner BT anjiografide 9 (%23.1) olguda tromboemboli ile uyumlu dolma defekti izlendi. Trombüs yeri %44.4 hastada sağ ana pulmoner arter, %33.3 hastada bilateral segmental arterler, %22.2 hastada sağ lober arterler ve %11.1 hastada sol ve sağ ana pulmoner arterler olarak belirlendi. Pulmoner emboli saptanan olguların tümünde venöz trombüs mevcuttu. Pulmoner emboli saptanmayan olgularda tanı pnömoni 12 (%30.7) hasta, kalp yetmezliği 4 (%10.2), akut koroner sendrom 4 (%10.2), postoperatif atelektazi 4 (%10.2), kalp kapak hastalığı 3 (%7.6), kronik obstrüktif akciğer hastalığı 2 (%5.1), plörezi 2 (%5.1), perikardit 1 (%2.5), astım 1 (%2.5), pulmoner fibrozis 1 (%2.5) hasta şeklinde dağılım gösterdi. Göğüs hastalıkları tarafından BT anjiografi önerilen toplam 20 (%51.2) hastanın 6 sında (%30.0) pulmoner emboli saptanırken, diğer branşlar tarafından istenen toplam 19 (%48.7) tetkikin 3 ünde (%15.7) emboli tesbit edildiği görüldü. Sonuç olarak; pulmoner tromboemboli tanısında BT anjiografi noninvaziv ve diğer yöntemlere göre kolay uygulanabilir bir tetkik de olsa, şüpheli vakaların göğüs hastalıkları tarafından değerlendirilmesi daha uygun bir yaklaşımdır. Daha fazla sayıda vaka içeren çalışmalara ihtiyacımız olmakla birlikte, merkezimizdeki pulmoner tromboemboli sıklığı %23.1 olarak tesbit edilmiştir. Keywords: pulmoner emboli, bt anjiografi, venöz tromboemboli Tablo 1 Semptom ve FM bulgularının sıklık sırasına göre dağılımı Şekil 1 Risk faktörlerine göre hastaların dağılımı Şekil 2 Klinik olasılık düzeyine göre hastaların dağılımı Şekil 3 Hastaların akciğer grafisi bulgularına göre dağılımı Şekil 4 Doppler US yapılan toplam 20 hastanın US bulgularına göre dağılımı Tablo 2 BT anjiografide saptanan trombüslerin lokalizasyonuna göre dağılımı Şekil 5a Şekil 5b 62 yaşındaki erkek hasta. Sağ üst lob ve inferior pulmoner arter dallarında parsiyel oklüzyona neden olan trombüs formasyonu ve sağ plevral effüzyon. Şekil 6a Şekil 6b 81 yaşındaki erkek hastada, sağ ve sol ana pulmoner arter ve dallarında parsiyel dolma defekti şeklinde izlenen eyer trombüs görünümü Şekil 7a Şekil 7b 62 yaşında kadın hasta. Sol ana pulmoner arterden sol üst lob dalına uzanan ve sağ orta ve inferior pulmoner arter dallarında parsiyel oklüzyona neden olan trombüs. Parenkimde mozaik perfüzyon görünümü. |